Tuesday, January 5, 2010

लाज्लारिन तरीही, यजां MAYIOGLU

Lazlar(Tçani) kavmi ilkel çağlarda Koelhi kavmiyle bağlantısı olan Kafkasyalı bir kavimdir . Eski Koelhi Krallığında Laz’lar ve Megreller beraber yaşıyordu .Irk açısından Gürcülere yakındır .Kültürel açıdan ise Bizans ,Türk Osmanlı ve Gürcü kültürünü kendi bünyesinde sentezlemiştir .Laz kralları çağdaşlarının aksine monarşik değildiler ,krallık babadan oğula geçmezdi ,seçimle işbaşına gelinirdi . Krallık Roma imparatorluğdan yarı özerk bir yapıda idi ,Bizans’a asker yada vergiVermezdi . Bizans’a karşı tek görevi vardı .Sınır bekçiliği yaparak kuzeyden gelebilecek kavimleri engellemek .Lazika (laz krallığının adı) asırlarca Roma ve Perslilerin çatışma noktası oldu . Persliler kendi dinleri olan Mazdeizmi yaymaya çalışıken ,Romalılarda Hristiyanlığı yaymaya çalıştılar sonuçtaRomalılar üstün geldi .Persliler Ermenistan ve İberya’yı işgal edip Lazika’yı tamamen kuşatmışlardı .Roma ve Laz orduları Perslileri bozguna uğrattılar(M.S. 550) . Romalilar Laz halkının günlük ihtiyacı olan her türlü maddeyi ellerinden yok bahasına alıyor ,halkın istemediği bir takım eşyaları onlara zorla bir kaç kat fiyata satıyordu .Lazlar Perslerle anlaşma yoluna gittiler ve Romalılara karşı ayaklandılar .Persleri davet ettiklerinede pişman oldular , Putperest İranlılar kendi dinlerini zorla yaymak istediler ,Lazika’yı da kendi topraklarına katmak istiyordu .Daha önemlisi Lazika’daki tuz ve tahıl üretimi yeterli olmadığı için Romadan getiriliyordu , karşılığında deri , esir ve bazı takas eşyaları verilirdi .Bu olanaklar yitirilince halk sıkıntıya düştü .İranlılar laz halkını İran’a sürmeyi ve Laz topraklarınıİranlı göçmenlerle doldurmayı istiyorlardı .Bunun üzerine Lazlar tekrar Caesar Justinyen’den yardım istediler.Lazika Roma (Bizans) ve Pers gibi iki düşman arasında 7.yyla kadar çekişme sahası oldu .Bu çekişme Romalıların zaferi ile son buldu .Tüm Lazistan hristiyan oldu . Tüm Lazlar Elenceyi iyi bilip konuşuyorlardı .Hem ticaret , hem dini açıdan hayatında bu dil önemli idi .Tüm Lazlar Elen bayramlarına katılır ve sempati gösterirlerdi ,Elen kültürüne büyük ölçüde adapte olmuş Kafkas kültüründen ve Gürcü uzak akrabalarından kopmaya başlamışlardı Lazistan Osmanlı yönetiminde Gürcistan Moğol istilasına maruz kalınca zayıflayınca Trabzon krallığı üzerinde Bizans etkinliği tekrar başladı .Bu dönemde Osmanlı Türkleri Bizans kapılarına dayanmıştı .1341 yılında Türkler Trabzon krallığını yağmaladılar .1461 yılında Sultan 2.Mehmet(Fatih) o zamanın en güçlü ordusuyla Trabzon kıyılarına dayandı .Trabzon kralı David’in karşı koyacak gücü yoktu .Ülkesini savaşmadanOsmalı’ya teslim etti .Sultan Mehmet ,David ve 8 oğlunu boğdurup ortadan kaldırdı .Lazlar Bizans yönetiminde iken verdikleri mücadele sadece dil ve kültürlerini korumak noktasında iken Osmanlı yönetiminde yapmak zorunda kalacakları mücadele daha zorlu olacaktı . Türkler Anadoludan Hristiyanlığı koparıp kazımak istiyordu .Lazlar arasında İslamı yaymaya başladılarÖzellikle Sultan Selim döneminde (1512-1522) telkin ve ikna yerine kaba güç kullanılarak bu iş başarıldı .Selim askerleriyle birlikte Trabzondan hareket ederek Arhavi , Viçe ,Hopa ,Gonio ,Batum ,Sarp ,Çhala , Beğleven , Makriali kent ve köylerini kontrol altına aldı .Savaş aralıksız 3 yıl sürdü . Lazlar kendilerinden çok üstün kuvvetlere büyük azimle direndiler ama erzakları bitti ve askerlerinin dörtte üçü ölünce barış istediler .Osmanli paşası Lazları İslam’a davet etti .Lazların temsilcisi Petros‘Bizler Hristiyanız .Bizi böyle Kabul ediniz ,asla müslüman olmayız’ dedi .Osmanlılar buna rağmen anlaşma yaptılar .Üç yıl kadar sonar ise asimilasyon başladı .Laz papazlar hapse atıldı .Türkçe medreseler açıldı ,müslüman din adamları bölgeye getirildi .Bu dönemde Lazistanda dil sınırı Rize idi .Rize’nin Trabzona yakın kısmındaki halk Sinop’a kadar Elence (Yunanca ) konuşuyor , Gürcistan’a yakın olan kısımdan Batum’a kada bölgede yaşayan halk ise Lazca konuşuyordu . İslamı Kabul etmeyen köylüler ağır vergilerle cezalandırılmaktadır .Bazı fanatik Hristiyan aileler yeni doğmuş çocuklarını bile müslüman olmasın diye öldürmektedir .Lazlar işte bu dönemde denasyolinizasyona uğradılar müslüman olanlar Türkler arasında ,Hristiyan olanlar ise Rumlar arasında eridi .Küçük Laz ülkesi Osmanlı kültürü içinde eridi gitti . Osmanlının gerileme döneminde en büyük rakibi ve düşmanı Rusya idi .1809 yılında Rus ordusu Poti kalesini kuşatıp Osmanlıdan aldı .Derken 1854-1855 Kırım savaşı çıkar .Karl Marks’ın stratejik yorumu şudur :‘Bu savaşta Türkler açısından hayati öneme haiz nokta Erzurum ,Ruslar içinse Tiflisdir .Bu iki noktayıda elde tutabilmek için once Batum’a sahip olmak gerekir .Batum bölgedeki ticari hayat içinhayatidir .İşte bu önemi takdir eden Rus Çarları once Batum’u ele geçirmeyi düşünmüştür .’Türkler için , Trabzon’un gelişmesi ve beslenmesi için Batum hayati bir coğrafi noktadadır . Anadoluya sahil yoluyla açılan kapının kildi ,tüm Türkiye pozisyonuna hakim noktada ve Erzurum’u sırtından vurabilecek bir üstü . Tabiki Batum’u elinde tutabilmek için üstün bir donanma gerekli idi .Ruslar bu işi başardılar ve Trabzon’un düşüşü başladı ve günümüze kadar sürdü . Trabzon bin yıldan fazla Anadolunun kültür ,ekonomi ,sanat ,gelişmişlik açısından İstanbuldan sonraki ikinci şehriIken günümüzde yoksul üçüncü dünya’ya ait kasaba irisi bir vilayettir . Osmanbey’in izlenimlerine gore(1864) Trabzon halkı karışık etnik guruplardan oluşmuştur .Nüfusunun müslüman kesimini Lazlar ve Rum dönmeleri oluşturur .Burada yaşayan değişik milletlerden gelen nüfus din ,ortak lisan ve ortak çıkar hesaplarıyla kaynaşmış bütünleşmiş görünmektedir .Lazlar çalışkanlıklarıla tanınırlar ,çoğunluğu toprakla uğraşır .Yetiştirdikleri ürünler mısır ,buğday , arpa ,fındık ve tütündür .Denizcilik ve ticarette tüm uluslara rakiptirler .Osmanlı deniz askerlerinin dörtte üçü lazdır .Lazlar silahsız dolaşmazlar .’ Lazca’nın üç şivesi vardır .Hopa ,Arhavi ve Atina ağızlarıdır . Hopa ağzı Megrelcenin tıpatıp benzeridir .Abuderesi ağzı olan Arhavi ağzı ise diğer iki ağzın ortak özelliklerini taşımaktadır . Atina ağzı ise ağır bir Yunancanın ve Türkçenin etkisiyle aslından çok uzaklaşmıştır . Osmanlı döneminde Lazistan 5 idari bölgeye ayrılmıştır . 1-Hana 2-Gonio 3-Arhavi 4-Hemşin 5- Atina Bu bölgelerin hepsi Trabzon eyaletine bağlıdır . Gürcü tarihçisi D.Bakrazade Rize-Trabzon sınırındaki Kemer bucağının Rum ülkesi ile Laz ülkesini ayıran sınır olduğunu yazmaktadır .‘Denizcilik sanatı Lazların yurtlarından uzaklaşmalarına zemin hazırlıyordu .Ticaret işide öyle .Lazların fiziki güzelliği ve ahlaklı insanlar olmaları ,Osmanlıların Lazlarla akrabalık kurma hevesleri ,hatta Laz çocuklarını parta ile satın almaya kadar işi ileri götürmeleri Lazların asimilasyonunu hızlandırmıştır .Lazistan bir bal ülkesidir .Lazlar balmumunda bir numaradır .Hatta balmumundan rakı bile yapmışla r dır .Laz bamumu Yunanistan ,Rusya ve Gürcistan’a satılırdı .Lazlar şarapçılıktada iyidiler tüm Bizans’a beyaz ve kırmızı şaraplar satılırdı .İslam Lazistan’a yerleşince Padişah fermanı ile tüm üzü Günümüzde durum Hemşinlilerin genellikle müslümanlaştırılmış Ermeniler olduğu bilinmektedir.Atina(Pazar)ilinde Lazca konuşulan köyler şunlardır :(bu bölgedeki lazca Yunanca ve Türkçeden etkilenmiş Atina ağzıdır )Kukulati,Dudathevi ,Meliati ,Sürmene ,Larosi ,Kalencuki ,Kemeri ,Cabati , Tordotavi ,Zeleki ,Veneki ,Hunari ,Aranami ,Cicivati ,Kititi ,Saçkuni ,Nohalopsu ,Suleti , Noğadiha ,Hilisa ,Huzika , Talvati ,Apso ,Zağnati ,Başköy ,Bulepi ,Hotri ,İlastas ,Papati , Sapu ,Papilatİ ,Cigetura ,Dadevati ,Mamakivati ,Tsukita ,Kostanevi ,Hako ,Eski Trapezoni , Kuençareri ,Bakasi ,Pilangivati ,Tolivani ,Mekaliskiriti ,Apimho ,Komilo ,Arteşeni ,Tolivani , Ti-msivati ,Guanti ,Nana ,Cibistas ,Okurdule ,Tsiati ,Salinkli ,Yenivati ,Şanguli ,Dzğemi ,Gere , Oce ,Ortaköy ,Mutapi ,Duthe .Viçe ilçesinin tüm köylerinde ,Abuskari vadisindeki köylerde lazca konuşulmaktadır . Hopa vadisinde Laz köyleri : Nadirati ,Kilise ,Limititi ,Duliati ,Mapatskari (bunlar kalıntı halindeler)Zurpici ,Tsakaristi , Peroniti ,Kisa ,Sundura ,Kuledibi ,Buçe ,Ortahopa ,Bucak ,Mhigi ,Azlağa Orjinaline en yakın ağız Arhavi bölgesinde konuşulmaktadır .Bu bölgeler dışında Karadenizde Lazca konuşan yoktur ama genel olarak Sinoptan Batum’a kadar olan bölgedeki insanlara Laz denilmektedir . Buralarda yaşayanlar bir kısmı Laz soylu ,çoğu ise Elen Soyundan gelen Türkleşmiş müslümanlardır .(Çepni adı verilen Oğuz boyundan yazar bahsetmemiştir .Trabzon ve çevresine Osmanlı tarafından yerleştirilen bu Türk boyu bölgenin Türkleştirilmesinde önemli rol üstlenmiştir .) Atina(Pazar) lazları genelde fırıncılıkla uğraşırlar .Laz erkekleri para kazanmak için genelde gurbete giderler .Viçe Lazları tütüncülüğe önem verir .Sahil boyu bütün kentlerde tütün ticareti ile nam salmışlardır .

LAZLAR

MS 3 - 4. yüzyıllar arasında kurulan ve MS 561 yılında yıkılan Lazi Krallığı döneminde, genel olarak Can/Çan/Zan olarak anılan birbiriyle akraba olan veya olmayan pek çok Kolh kabilesi, Giresun civarından, Kafkasya’nın iç bölgelerine değin yaşa-dıkları bölgede Laz/Lazi adını benimsemiş, bu isim Roma, Trabzon ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde de geleneksel olarak kullanılmaya devam etmiştir.Bugün Rize’nin doğusunda yaşayıp adı Lazca (Lazuri nena) olan, Megrelce’yle akra-ba bir Kafkas dilini konuşan halktan farklı olarak, ana dili Türkçe veya Rumca olup, Laz adını benimseyen batıdakiler, asimilasyona uğramış aynı kabile mensupları değildirler. Kafkasya’nın Arap ordularının işgaline uğradığı dönemde bazı Kolh kabileri güneye bugün yaşadıkları bölgeye göç etmek zorunda kalmışlardır ve bugün Lazca konuşmaktadırlar. Batıdakiler ise ilk çağlardan beri yerlisi oldukları topraklarda yaşayan ve Anabasis’te (MÖ 401) Mossionik, Makron, Kolh ardından bir dönem Heniokhi olarak adlandırılıp, Lazi Krallığı döneminde diğer Kolh klanlarıyla birlikte aynı adı benimseyen halklardır. Çeşitli dönemlerde Yunanlı, Haldiyalı ve Türk klanlarıyla karışmalarına rağmen kısmen varlıklarını korumuş olmalıdırlar.
Bugun Lazlar yoğun olarak Pazar,Hopa,Ardeşen,Fındıklı,Arhavi,Artvin,Sakarya, İzmit,Bursa ve İstanbul'dayaşarlar.Bu yerlerin haricindeki yerleşkelerde de bir miktar Laz yaşamaktadır.Lazlar asıl yerleri ise Pazar ile Hopa arasıdır.Zaten Lazların anavatanlarıda buradadır.Eski çağlarda Lazistan Krallığı burada kurulmuştur.Cumhuriyet'in ilk dönemleri ve Osmanlı devrinde de Doğ Karadeniz Lazistan olarak geçer.Bugün Turkiye de 2a 800.000 civarında Laz bulunmakta. Ancak asimilasyon nedeinyle büyük bir çoğunluğu dilini,kültürünü kaybetmiştir.Laz'ım demekten korkar olmuştur.Lazlar çok şen,iyi insanlardır.Yüzleri gibi kalpleride güzeldir.Lazlar Doğu Kardeniz'in asıl sakinleridir.