Monday, May 21, 2007

TRABZON

Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Trabzon şehri Eusebius'a (Chronica, apud Migne, P.L., XXVİİ,355) göre M.Ö. 756 yılında kurulmuştur ki bu tarih Roma'nın 3 yıl Byzantium'un bir asır önündedir. Roma İmparatorluğu’na M.Ö.63/64 yılında serbest şehir olarak, M.S. 64 yılında ise tam anlamıyla katılmıştır. 9.yüzyılda bir Ortodoks metropolit ve piskopos, 14.yüzyılda ise Katolik ve Gregoryen Ermeni piskoposları mevki sahibi olmuşlardır. 9.yüzyılda “Chaldia”nın merkezi, 1204 yılında “tüm Anadolu’nun, tüm İberya’nın ve denizaşırı toprakların” İmparatoru’nun başkenti, 1461’de Osmanlı’nın Trabzon Vilayetinin merkezi, 1918’de ise kısa bir süre için “ Karadeniz Rum Cumhuriyet’inin” illegal başkenti olmuştu. Xenophon (Anabasis, İV,8; V,3) On binlerle bölgeyi ziyaretinde, bize Trabzon'un Sinop'un bir kolonisi olduğunu söyler. Sinop, Milet'e göçen Atinalıların kolonisidir. Bessarion (Encomium,xiii,150)ve Kritoboulos (Pausanias, vii,27) da masa şeklindeki bu şehir halkının Attic orijinli olduğundan bahseder. Trabzon Sinop'a vergi veriyordu. Roma ile Mithridates'in mücadelesinde galip gelen tarafa yaklaşmış, Roma döneminde'de özgür ve ayrıcalıklı bir şehir olarak kalmıştı(Eugenikos, apud Tafel, Eustathii Opuscula, p.371; Pliny, Hist.Nat.,vi,4). Nero'nun Ermenistan seferinde Roma ordusu burada konaklamıştı. Hadrian zamanında Trabzon liman kenti haline getirilir (Arrian, Scripta Minora, 86,87,98) ve Roma ticari mallarının Asya'ya açıldığı bir kapı haline gelir. İki olay şehir ticaretini sekteye uğratır. Septimus Severus ile Pescennius Niger arasındaki iç savaş ve Valerian dönemindeki Goth istilası. Zosimus'a (i,33) göreTrabzon, iki tarafı surlarla çevrili büyük ve kalabalık bir şehirdir ve 10.000'in üzerinde savaşçıya sahip bir garnizon tarafından korunmaktadır. Buna rağmen Goth'lar tembel ve sarhoş savaşçıları aşıp şehri istila eder bir çok esir alırlar. Tapınakları, binaları şehri güzelleştiren herşeyi yıkarlar. Trabzon bir nesil boyunca yıkıntı halinde kalır. Şehir buna rağmen terkedilmez kendini toplar.Yarım yüzyıl sonra Ammianus Marcellinus (xxii, 8) şehrin pekde silik olmadığını bildirir. Bir süre sonra lokal otonimi kaybedilir. Buraya Constantine'in emrinde bir Roma prokonsülü atanır.( Zosimos,ii,33) Hristiyanlık Hellen dünyasına buradan yayılır. Söylentilere göre Diocletian zamanında zamanında Trabzonda Hristiyanlık ilk şeditlerini vermiştir: Eugenios, Canidius, Valrian ve Aquila.Bunlardan St. Eugenios şehrin koruyucu azizi ilan edilmiştir. Onun Trabzon'a hakim Boztepe'deki Mithra heykelini yıktığına zamanla hristiyanlaşan halk tarafından methiyeler düzülmüştür. Justinian'ın şehre su kemerileri inşa ettiği dönemlere adı büyük şehit olarak anılmaktaydı.(Procopios, De Edificiis, iii,7) Constantin'in bu bölgeyi sorumluluğuna verdiği yeğeni Hannibalianus m.s. 914 tarihinde "Altınbaş bakire" kilisesini yaptırır . Bir tarihsel yalnışlık yoksa St. Anna kilisesinin 20 yıl önce restore edildiği biliniyor (Bull. Corr.hell., xix,421, 433) Trabzon Justinian'ın İran savaşlarında doğal olarak stratejik pozisyondadır. St. Basil kilisesinde general Belisarius'un bir portresi vardır. Bu general Barnabas ve Sophoronios adlıiki Atinalı rahipin kurduğu Sümela manastırını retore ettirmiştir. Bizans İmparatoru Leo Isaurian zamanında, Bizans İmparatorluğu "thema" adı verilen yönetim birimlerine bölünmüş ve Trabzon Chaldia adlı 8.themanın merkezi olmuştu.( Constantine Porphyrogenitus, iii, 30, 208) Selçukların 1071 yılında ki zaferi ve Anadoluya yayılmaları üzerine şehrin surları güçlendirilmişti. Bu kritik dönemde Theodore Gabras adlı bir yerli lider şehri işgalden kurtardı. Gabras Trabzon tarihindeki karanlık noktalardan biridir. Birdenbire oratay çıkan ve yenilemeyen lidere Anna Comnena (Ed. Teubner ii, 23, 121,163) bile hayrandır. Onun İstanbuldaki etkisinden çekinen 1.Alexios onu hükümetine dahil eder ve Gabras'ın oğlu Gregory ile bir prensesi evlendirirerek kan bağı kurar. Bu arada Theodore Trabzon'a yönelik Gürcü akınlarını da karşı koyar. 1139'da Bizans İmparatoru 2. John, Theodore'nin haleflerinden Constantine Gabras'a Trabzon'u acımasızca yönettiği için askeri sefer düzenler. Nedendir bilinmez ama bu seferden vazgeçilir. İstanbul'un Latinler tarafından işgaline dek Gabras ailesinin Trabzonda hakimiyeti devam eder.

No comments: